Değerli Özel Eğitim Paydaşları,

İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Programı ve Özel Eğitimciler Derneği (ÖZDER) iş birliği ile düzenlenen 11. Ulusal Özel Eğitim Öğrenci Kongresine ev sahipliği yapmaktan onur ve gurur duyduğumu belirtmek isterim. Tüm kongre düzenleme kurulu üyelerine özverili çalışmalarından dolayı teşekkürlerimi sunarım. 26-28 Kasım 2021 tarihleri arasında online platformda gerçekleştirilecek olan kongremize öncelikle öğrenciler olmak üzere aileler, öğretmenler, araştırmacılar ve özel eğitime gönül vermiş bütün paydaşlar davetlidir.

11. Ulusal Özel Eğitim Öğrenci Kongresi, Türkiye’nin dört bir yanında eğitimini sürdürmekte olan özel eğitim öğretmenliği öğrencilerinin bilimsel faaliyetlere katılımının artırılması, özel eğitimde alanında yer alan duayen hocalarla bilimsel etkileşim kurulması ve geleneksel öğretmen rollerinin değiştirilip araştıran, sorgulayan, merak eden öğretmen rollerinin ortaya konulması gibi daha birçok olumlu ve kıymetli izler bırakacaktır. Özel eğitim alanının son yıllarda üzerinde yoğunlaştığı ve eğitim-öğretim sürecinin içerdiği öğretim programları, fiziksel koşullar, öğrencilerin bireysel farklılıkları, gelişimsel özellikleri ve eğitim ihtiyaçları karşısında, özel eğitim öğretmenlerinin sahip olması gereken bilgi, beceri ve tutumların gelişmesine katkı sağlamak için kongre düzenleme kurulu 11. Ulusal Özel Eğitim Öğrenci Kongresinin ana temasını “Özel Eğitimde Öğretmen Yetiştirme” olarak belirlemiştir.

Gelişme ve ilerlemenin ancak eğitimle mümkün olacağı kabul edilmiş ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 26. Maddesinde “Herkesin eğitim hakkı vardır” ifadesiyle tüm bireylerin kendini geliştirmesi için eğitim alması gerektiği vurgulanmıştır. Buradan hareketle özel gereksinimli bireylerin tipik gelişim gösteren bireyler ile birlikte eşit eğitim ve yaşam standartlarına sahip olması gerektiği açıktır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için çeşitli yasal, idari ve eğitsel gelişmeler kaydedilmiştir ancak yapılması gerekenler henüz tamamlanmamış gelişen ve değişen bilgiler ışığında erken çocukluk döneminden başlayarak üniversite eğitimine kadar yaşamın her alanını kapsayan düzenlemelerin devamlılığı sağlanmalıdır.

Tarihsel süreç içerisinde 1957 yılı 6972 sayılı “Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanun” ile özel eğitime gereksinim duyan korunmaya muhtaç çocuklar için gerekli önlemler güvence altına alınmıştır. 1983 yılı 2916 sayılı “Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu” ile özel gereksinimli bireylere yönelik ilk kapsamlı yasal adım atılmıştır. Bunun ardından 1997 yılı 571 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve devamında 1997 yılı 573 sayılı “Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” yürürlüğe girmiş böylece özel eğitim hizmetlerinin hem nitelik hem de nicelik olarak gelişmesine katkıda bulunulmuştur. Özel gereksinimli bireylere sağlanacak olan hizmetlerin yasal olarak güvence altına alınması ise 2000 yılında yürürlüğe giren “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ile sağlanmıştır. Görüldüğü gibi tarihsel süreç içerisinde özel eğitim alanında pek çok gelişim ve değişim yaşanmış böylece hem yasal hem de uygulama boyutunda olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde özel gereksinimli bireylerin toplumsal yaşama katılımı ve eğitim olanakları giderek artmıştır ancak tüm bu olumlu gelişmelere rağmen yapılacak daha pek çok iş ve bunun yanı sıra bizlere düşen pek çok görev ve sorumluluk bulunmaktadır.

Özellikle erken çocukluk döneminden başlayarak özel gereksinimli bireylere sunulan hizmetlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Özel gereksinimli bireylerin bireysel farklılıkları, gelişimsel özellikleri ve eğitim ihtiyaçlarına uygun, yeterli sıklık ve yoğunlukta eğitim sağlanmalıdır. Tarihsel süreç içerisinde, yasal boyutta elde edilen gelişmelerin hayata geçirilmesinde karşılaşılan güçlüklerin ortadan kaldırılması sağlanmalıdır. Bireylere sunulan hizmetlerin niceliğinin yanı sıra nitelikli olması da oldukça önemlidir. Bu konuda bilimden ve bilimsel bilgiden uzaklaşmadan bilimsel dayanaklı uygulamalara yer vererek, etkili ve verimli hizmetlerin süreklilik çerçevesinde sunulması ve dolayısıyla niteliğin artırılması, hedeflerimizin en önemlisini oluşturmalıdır. Burada karşımıza çıkan belki de en önemli nokta özel gereksinimli bireylere hizmet sağlayanların iş birliği yapması ve eş güdüm içerisinde çalışmasıdır. Bu noktada bizler burada özel eğitimin hem kuramsal hem de uygulama alanlarına yönelik araştırmalarımızla, deneyimlerimizle, yaşadığımız problemlere bulduğumuz çözüm önerilerimizle özel eğitim alanına katkı sağlayan tüm paydaşlarımızla yer alıyoruz.

Gerçekleştirilecek olan 11. Ulusal Özel Eğitim Öğrenci Kongresinin tüm özel eğitim paydaşlarına bilgi, bilgiyi paylaşma, bilgiyi uygulama ve bilgiyi farklı boyutlarıyla değerlendirme adına, araştırma yapmaya teşvik etmesi ve bu sayede özel eğitim alanına katkı sağlamasını diliyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.

 

 

 

İstanbul Aydın Üniversitesi Adına

Prof. Dr. Yadigar İZMİRLİ
İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü