ÜSTÜN YETENEKLİLER

Üstün Zekâlı ve Üstün Yetenekli Nedir?

Genel olarak tanımlarda da anlaşılabileceği gibi üstün zekâlılık ve üstün yeteneklilik, çocuğun veya öğrencinin bir veya birkaç alanda yaşıtlarına göre üst düzeyde performans göstermesi, bu özelliğinin uzman, öğretmen, aile ve çevreleri tarafından fark edilebilir olması ve çocuğun akranlarından farklı sosyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişim özellikleri sergilemesi olarak tanımlanabilir.

Üstün Zekâlı ve Üstün Yetenekli Çocukların Özellikleri

Yaratıcılık Özellikleri: Üstün zekalı birey; soru ve sorunlara çok sayıda çözüm ya da düşünce üretir. Alışılmışın dışında özgün görüşleri ve tepkileri vardır, görüşlerini sakınmadan söyler, bazen bu görüşleri kökten değişiklikler gerektirir ama görüşlerini uzlaşmaz bir biçimde sonuna kadar savunur ve asla vazgeçmez, maceraya düşkündür, keskin bir mizah anlayışı vardır, olağan kişilerin farkına varamadığı ince esprileri kolaylıkla fark eder, güzellik duygusu gelişmiştir, estetik özellikleri hemen algılar.

Öğrenme Özellikleri: Üstün zekalı birey; çok çeşitli konularda derin ve yoğun bilgilere sahiptir, sunulan bilgileri kolaylıkla özümser ve anımsar,  karmaşık materyalleri, kendisi için anlamlı olan parçalara ayırarak anlamaya çalışır, herkesçe bilinen yanıtların mantıksal tarafını görür, keskin ve dikkatli bir gözlemcidir, yaşının üstündeki sözcükleri anlamlarını bilerek yerinde kullanır.

Liderlik Özellikleri: Okulla ilgili olan etkinliklerin hepsine katılmak isterler. Etkinlikleri devam ettirmede ona güvenebilirsiniz. Sorumluluklarını çok iyi bilir, söz verdiği işi en iyi biçimde yerine getirerek tamamlar. Gerek kendi akranları, gerekse yetişkinlerin yanında kendine güveni tamdır. Yaptığı işi rahatlıkla sunar. Sınıf arkadaşlarınca sevilen bir kişidir. Duygu ve düşüncelerini çok iyi biçimde ifade eder, sözcükleri iyi seçer ve söylenenleri iyi anlar.

Motivasyon Özellikleri: Merak ettiği konuları incelerken bir başkasının kendisini güdülemeye gereksinimi yoktur. Tekdüze işlerden genellikle sıkılır. Kendini, ilgilendiği konuya ya da soruna kaptırıp bütünüyle özümser. Üstlendiği iş ya da görevi sonuna kadar götürür. Yetişkinlerin ilgilendiği, din, politika, dünya sorunları gibi konu ya da sorunlarla ilgilenir.

Üstün Zekâlı ve Üstün yetenekli Çocukların İletişim İhtiyaçları ve İpuçları

Zihinsel üstünlüğün pek kabul görmediği ortamlarda, üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar dünyaya uyum sağlamak için, üç yoldan birini seçme eğilimi gösterirler. Örneğin, gruptan kendilerini soyutlayabilirler. Bu genellikle eğitimin kendi düzeylerine göre ayarlanmadığı durumlarda ortaya çıkar. Diğer bir yol olarak kabul görme ve dikkat çekme çabası içinde gösterilerde bulunarak sınıfın palyaçosu durumuna gelebilirler. Davranış biçimleri başkaları tarafından “aptalca” ve “yersiz” olarak algılanabilir. Bu davranışları, onları öğretmenleri ve arkadaşları tarafından reddedilme veya “baş belâsı” olarak algılanma noktasına getirebilir. Bir üçüncü yol olarak da diğerlerini memnun ederek uysal davranma veya herkes gibi görünme çabası içinde, bildikleri halde soruları cevaplamayarak zekâlarının üstünlüğünü gizleyebilirler. Böylece bu yeteneğin kullanılmama sonucunda işlevinin de yok olma tehlikesi ortaya çıkabilir; bu hileli davranış sonucunda gelişme beslenemez. Bu davranış içinde olan üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar potansiyellerinin altında performans gösterebilirler.

Tüm çocukların çevresindekilerle işbirliği içinde iletişim kurmaları için aşağıdaki yeterliliklere ihtiyaçları vardır: 

  • Duygularını iletme 
  • Bilgi verme 
  • Bilgi veya yardım isteme 
  • Duygularını yönetebilme
  • Arkadaşlarıyla fikir ayrılıklarında anlaşabilme 
  • Yapıcı bir şekilde anlaşmazlıklarla baş edebilme 
  • Başkalarını incitmeden istediklerini başarabilme
  • Sataşma ve zorbalık gibi kışkırtmalara tepki verme 
  • Diğer insanlardan istenilen cevapları çağrıştırma 
  • Otorite olan kişilerle uğraşma

 Kısacası çocuklar dünyanın üzerlerindeki etkisi ve dünyaya etkileri ile uğraşmak için becerilere ihtiyaçları vardır. Arkadaşlık kurma, devam ettirme ve zenginleştirme için de bu becerileri kullanabilir.

Üstün zekâlı ve yetenekli çocukların garip ve yalnız olmadıklarını bilmelerini sağlamak çok önemlidir. Bu yüzden üstün zekâlı ve yetenekli çocuklara ve ailelere yapılacak danışmanlık aşağıdaki konularda yoğunlaşmalıdır: 

  • Kendilerine ve başkalarına sağlıklı tutum ve duygu geliştirme 
  • Kendini bilme, anlama ve kabul 
  • İletişim becerileri eğitimi
  • Stresle baş etme yolları 
  • Aile ve öğretmen eğitimi

Üstün Yetenekliler Eğitim Programları (ÜYEP) )

ÜYEP, Anadolu Üniversitesi bünyesinde Prof. Dr. Uğur Sak’ın kurduğu ve yönettiği üstün yetenekli öğrencilere yönelik bir programdır. Programda, üstün yetenekli öğrencilere matematik ve fen bilimleri ağırlıklı zenginleştirme ve hızlandırma karışımı eğitim verilmektedir. Program türü olarak okul sonrası homojen gruplama stratejisinin kullanıldığı ÜYEP’te hafta sonlarında ve yaz dönemlerinde eğitim verilmektedir. ÜYEP’te, matematik ve fen bilimleri alanlarında kazanımlara ağırlık verilmesi nedeniyle yalnızca bu alanlarda zenginleştirilmiş ve hızlandırılmış dersler sunulmaktadır. ÜYEP müfredat modeli; analitik yetenek, yaratıcı yetenek, pratik yetenek, bilgi bileşenleri, problem çözme ve düşünme becerisinden oluşmaktadır. ÜYEP müfredatı, hızlandırma ve zenginleştirme yaklaşımlarının bir karışımı şeklinde yapılandırılmıştır. ÜYEP’te öğretim üniteler halinde yapılır. Matematik ve fen bilimleri dersleri, altı ile dokuz ders arasında değişen ünitelerden oluşmaktadır. ÜYEP, sosyal geçerliği olan Türkiye’ye model oluşturabilecek bir programdır.

Kaynakça

 

  • Akkaş, E. – Tortop, H.S. (2015). Üstün Yetenekliler Eğitiminde Farklılaştırma: Temel Kavramlar, Modellerin Karşılaştırılması ve Öneriler. Üstün Zekâlılar Eğitimi ve Yaratıcılık Dergisi, 2(2), 31-44
  • KOÇ, İ. (2016). Üstün Zekâlı ve Üstün Yetenekli Öğrenci Velilerinin Bilim ve Sanat Merkezi’yle İlgili Görüşleri: Bir BİLSEM Örneği. Üstün Zekâlılar Eğitimi ve Yaratıcılık Dergisi, 3(3), 17-24
  • OĞURLU, Ü. – YAMAN, Y. (2010). Üstün Zekâlı/Yetenekli Çocuklar ve İletişim. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 28 (Temmuz 2010/II), ss. 213-220